0532

Hava yollarının aşırı hassasiyeti olarak tanımlanan Astım ve üst solunum yollarını etkileyen Saman Nezlesi, sıklıkla birlikte görülen kronik durumlardır. Uzm. Dr. Sezen Sabancı Küçükaltun, bu iki hastalığın "birleşik hava yolları" prensibiyle ele alınması gerektiğini ve ancak bu şekilde tam kontrol sağlanabileceğini belirtmektedir.
Astım, akciğer içindeki bronşların mikrobik olmayan bir iltihaplanma sonucu daralmasıdır. Bu daralma kalıcı değildir ancak tetikleyicilerle karşılaşıldığında (polen, ev tozu akarı, kedi tüyü, egzersiz, soğuk hava) ataklar şeklinde ortaya çıkar.
Saman nezlesi, bağışıklık sisteminin zararsız maddelere (alerjenlere) karşı aşırı tepki vermesidir. Burun akıntısı, hapşırma krizleri, gözlerde kaşıntı ve yaşarma ile karakterizedir. Kontrol altına alınmayan saman nezlesi, ilerleyen dönemlerde astım gelişme riskini artırır.
Astım hastaları genellikle şu şikayetlerle başvurur:
Kuru ve inatçı öksürük (özellikle gece yarısından sonra artan).
Göğüste ıslık sesi (hırıltı).
Nefes alıp verirken göğüste sıkışma hissi.
Uzm. Dr. Sezen Sabancı Küçükaltun, tanı için detaylı hasta öyküsü aldıktan sonra Solunum Fonksiyon Testleri (SFT) uygular. Bu testle akciğerlerin kapasitesi ve hava yollarındaki darlık seviyesi ölçülür. Ayrıca alerji testleri (Prick testi) ve kan tahlilleri ile tetikleyici faktörler belirlenir.
Astım ve saman nezlesi yönetiminde amaç şikayetleri sıfırlamaktır.
İlaç Tedavisi: Fısfıs formundaki ilaçlar doğrudan akciğerlere ulaşır. Kontrol edici ilaçlar iltihabı azaltırken, kurtarıcı ilaçlar atak anında bronşları açar.
Alerjen Kontrolü: Evdeki halıların kaldırılması, yastık kılıflarının sık yıkanması ve polen mevsiminde dışarıda maske kullanımı hayati önem taşır.
Hasta Eğitimi: Doğru inhaler kullanımı ve atağı tetikleyen durumlardan kaçınma konusunda hastanın bilinçlendirilmesi tedavinin temelidir.